Cezayir’deki ana muhalefet partisi Barış Toplumu Hareketi (MSP), İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi başta olmak üzere Filistin topraklarındaki saldırılarını protesto etti.
MSP’nin çağrısı üzerine, başkent Cezayir’in Muradiye bölgesinde Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.
Arap ve İslam dünyası ülkelerinin İsrail’le normalleşmesinin kınandığı gösteride Filistin direnişine destek verildi.
Fransız sömürgeciliğinden kurtulan Cezayir’in Filistin’in yaşadığı acıları en iyi anlayan ülke olduğuna vurgu yapılan gösteride, Cezayir’in her koşulda kayıtsız, şartsız Filistin’in yanında olmaya devam edileceği kaydedildi.
MSP Genel Başkanı Abdulaali Hassani Şerif, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugünkü gösterinin Cezayir genelinde Filistin’e destek amacıyla düzenlenen gösterilerin bir devamı olduğunu belirtti.
Şerif, bu gösterinin Cezayir halkının “siyonist rejimin” Filistin halkına yönelik saldırılarına karşı bir öfke ifadesi olduğuna vurgu yaparak, MSP olarak Cezayir halkının duygularına tercüman olduklarını kaydetti.
MSP’nin eski genel başkanı ve eski devlet bakanı Sultani Ebu Curre de, “siyonist” propagandanın Filistin’de yaşananları kasıtlı bir şekilde çarpıttığını belirtti.
Filistin direnişinin bir hak olduğuna dikkati çeken Ebu Curre, İsrail işgalinin sona erdirilmesi gerektiğini söyledi.
İsrail’in bugün Filistin halkına yönelik büyük bir soykırım işlediğini vurgulayan Ebu Curre, insanlığın vicdanının Filistin’de yaşananlara karşı sessiz kalmaması gerektiğini kaydetti.
Cezayir Bereket Derneği Başkanı ve Dünya Mescid-i Aksa’ya Destek Platformu Başkan Yardımcısı Ahmed el-İbrahimi ise, İsrail’in 22 gündür Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürdüğüne vurgu yaparak, ABD’nin de İsrail ile birlikte Filistin topraklarında katliam yaptığını söyledi.
İbrahimi, bugün işgal güçlerine karşı İslam dünyasının topyekün harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Filistin direnişinin her halükarda ve tüm imkanlarla desteklenmesi gerektiğini vurgulayan İbrahimi, Arap ülkelerinin güvenliğinin Filistin direnişine bağlı olduğunu ve direnişin zafere ulaşmasının Arap dünyasının güvenliğinin sağlanması anlamına geleceğini ifade etti.